🎊 Hizmet Tespit Davası Kazanan Varmı
Bu kararla davacı E.Ö. alamadığı 30 yıldan fazla hizmetine de ikramiye talep hakkını kazanmıştır. Söz konusu Ankara 11. İdare Mahkemesinin ekteki 16.12.2015 tarihli ve 2015/988 esas, 2015/2365 karar sayılı kararı ile hükmedildi. Müvekkilimize ve benzer davası olan tüm dostlarımıza hayırlı ve uğurlu olsun.
İşe iade, hizmet tespit ve kıdem tazminatı davası gibi dava türleri için itiraz eden işçinin yetkili mahkemelere başvurması gerekmektedir. İş Mahkemesi Başvuru İşlemleri İşçiler ve işverenler arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemesi davaları yürütülmektedir.
JN2V. Hizmet Tespit Davası Ne Zaman Açılır Hizmet tespiti davası da mahkemenin yoğunluğu ve diğer durumlara göre değişkenlik gösterse de ortalama olarak 1-2 yıl sürmektedir. Hizmet tespit davası için neler gerekli? Kimler hizmet tespit davası açabilir? Hizmet Tespit Davası Nerede Açılır? Hizmet tespiti nasıl kanıtlanır? Hizmet tespit davası vekalet ücreti ne kadar? Hizmet tespit davası ne zaman açılır? Hizmet Tespit Davası Açabilmek İçin Gereken Şartlar Nelerdir? Hizmet tespit davası zamanaşımı süresi içinde açıldığı takdirde mahkemeye; Hizmet Tespit Davası Nasıl İş Hukuku Hizmetlerimiz1 İlgili Hizmet tespit davası için neler gerekli? Hizmet tespit davasıyla, işçi taraf mahkemeden, davacı işçi ile işveren arasında, belirli bir ücret karşılığı olarak bir iş ilişkisinin mevcut olduğunun tespiti talep edilir. Kimler hizmet tespit davası açabilir? Hizmet tespit davasını kişinin bizzat kendisi veya kişi ölmüşse hak sahipleri açabilir. Sigortalının kendisinin açması durumunda hizmet tespitine konu işyerinde hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurabilir. Hizmet Tespit Davası Nerede Açılır? İşçinin çalıştığı iş yerinin bulunduğu yer iş mahkemesi, Davalının, dava açıldığı tarihteki işyerinin bulunduğu yer iş mahkemesi, Davalı kişiler çoksa da her birisinin yerleşim yeri iş mahkemesi hizmet tespit davasının açılacağı mahkemelerdir. Hizmet tespiti nasıl kanıtlanır? Hizmet tespiti davalarında yazılı delillere öncelik tanınmalıdır. Yazılı delilerin aksinin de yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Ancak tespiti istenilen kimi durumlarda; iş yeri ve çalışma olgusuna yönelik resmi ve yazılı kanıt bulunması mümkün olmadığında, tanık beyanlarına değer vermek gerekir. Hizmet Tespit Davası Kazanılırsa Ne Olur? Hizmet tespit davası kişinin lehine sonuçlanırsa işçinin talep ettiği yıllar içerisindeki sigorta primleri işveren tarafından ödenir. Sadece sigorta primleri değil, bu dönemde işleyen yasal faiz de işçiye ödenir. Hizmet tespit davası vekalet ücreti ne kadar? Hizmet tespiti davasında Sosyal Güvenlik Kurumu lehine veya aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemektedir. Hizmet tespit davası ne zaman açılır? İşçi kural olarak sigortasız çalışarak geçirdiği sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıl içerisinde hizmet tespiti davasını açmak hakkına sahiptir. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Sürenin sona ermesi ile birlikte talebinizi mahkemede ileri sürseniz dahi dava reddedilir. Hizmet Tespit Davası Açabilmek İçin Gereken Şartlar Nelerdir? İşverenin işçiyi çalıştırmış olduğu işyerini kanuni yükümlülükleri sağlayan iş yerlerinden olması gerekir. İşçinin, yapmış olduğu bir hizmetin olmalı ve hizmet ilişkisi de işverene ait olan işyerinde gerçekleşmesi gerekir. Durumun SGK tarafından daha öncesinde tespit edilmemiş olması gerekir. İşçi davayı 5 yıllık süresi içerisinde açmalıdır. 5 yıllık süre hizmetlerin geçtiği yılın sonunda başlar. Hizmet tespit davalarında mahkemeye durumun kanıtlanması için bazı unsurların delil olarak sunulması gerekmektedir. Hizmet tespit davası zamanaşımı süresi içinde açıldığı takdirde mahkemeye; SGK iş yeri dosyası, Bilirkişi raporu, İşyeri sicil dosyası, Vergi kayıtları, Apartman, site vb. yönetim defter kayıtları, Tanıklar, Bordro vb., Unsurlar delil olarak sunulabilmektedir. Hizmetin tespit edilmesinin ardından işçinin geriye dönük sigortası düzeltilir. Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır Hizmet Tespit Davası kısaca tanımlayacak olursak İş veren tarafından işçinin Sigorta bildirimi ve kaydı yapılmadan çalıştırılması neticesinde işçinin sigortasız çalıştığı bu sürelerini sigortalı hale getirebilmek için açtıkları davadır. Davaya bakmakla Görevli İş Mahkemeleridir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. İş Hukuku Hizmetlerimiz İşe İade Davası, Kıdem Tazminatı Alacağı Davası, Fazla Mesai Alacağı Davası, Hizmet Tespit Davası, İş Kazası, Kötüniyet Tazminatı Davası, İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları, Toplu İş Sözleşmeleri, İş Hukuku Şirket Danışmanlığı, İş Sözleşmesi Hazırlanması, İş Sağlığı ve Güvenliği, Haklı Fesih, Hizmet Tespit Davası Ne Zaman Açılır Hizmet tespit davası kazanan varmı, Hizmet tespiti davası tanıkla ispat, Hizmet tespit davası ücreti 2021, Hizmet tespit davası açmadan alacak davası, Hizmet tespit davası örnek karar, Eksik prim hizmet tespit davası, Hizmet tespit davası zamanaşımı, Hizmet tespit davası hak DÜŞÜRÜCÜ süre, Kamulaştırma, Mahkeme Kararı, Sgk Yersiz Ödeme Cezai Şart İptali, Sigorta Hukuku, Tapu Kaydının Düzeltilmesi, Vergi Hukuku, Yurt Dışı Diploma Denklik, Yurt Dışı Fazla Mesai, Yurt Dışı Hafta Tatil Ücreti Alacağı, Yurt Dışı İhbar Tazminatı, Yurt Dışı İş Kazası, Yurt Dışı İşe İade Davası, Yurt Dışı Kıdem Tazminatı, Yurt Dışı Maaş Alacağı, Yurt Dışı Ücret Alacağı, Yurt Dışı Yıllık İzin Alacağı, Yurtdışı İşçilik Alacakları,
Konu Hizmet Tespit Davası Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü AMP Your browser doesn't support video. Please download the file video/mp4 Hizmet Tespit Davası Merhaba; benim sorum; 1963 doğumlu, 1980 yılında ......... Konfeksiyon adlı Beyazıd'taki bir işyerinde işe başlamış. Bu işyerinde tarihli işe giriş bildirgesi verilmiş ama hiç pirim yatırılmamış. Bu işyerinde işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamış ve bu işyerinde tarihinde sigortası yatırılmaya başlanmış. İlk işe giriş tarihinden sigortası yatırılmış olsaydı emekli olabiliyor. Eski çalıştığı işyeri kapanmış, sahibide ölmüş ama mirasçıları var. Buna karşı nasıl bir yol izlemeli gerekirse yatırılmayan kısmı yatırmaya hazır, dava açacak hangi yer mahkemesinde açmalı, işveren öllmüş kime karşı açmalı, zamanaşımı varmı,hangi deliller ile ispatlayabiliriz, nekadar sürede sonuçlanır, çok masraf olur mu? Şimdiden teşekürler. Hukuki NET Güncel Haber 19-05-2007 101426 Nedir? Re Hizmet Tespit Davası Hizmet tespiti davalarında 5 yıllık hak düşürücü süre var, ancak sizin işe giriş bildirgeniz verilmil olduğuna göre hak düşürücü süre kesilmiştir. Yani hizmet tespiti davasını açabilirsiniz. Size sadece işe giriş bildirgesinin verildiği tarih yeterli ise sadece bir günlük tespit davası açarak daha kolay sonuçlandırabilirsiniz. Bu davalar SSK'ya ve işverene karşı açılır. İşveren ölmüş ise mirasçılarına açılabilir. Kolay gelsin. Selamlar. Re Hizmet Tespit Davası ilhamigülmüş rumuzlu üyeden alıntı Merhaba; benim sorum; 1963 doğumlu, 1980 yılında ......... Konfeksiyon adlı Beyazıd'taki bir işyerinde işe başlamış. Bu işyerinde tarihli işe giriş bildirgesi verilmiş ama hiç pirim yatırılmamış. Bu işyerinde işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamış ve bu işyerinde tarihinde sigortası yatırılmaya başlanmış. İlk işe giriş tarihinden sigortası yatırılmış olsaydı emekli olabiliyor. Eski çalıştığı işyeri kapanmış, sahibide ölmüş ama mirasçıları var. Buna karşı nasıl bir yol izlemeli gerekirse yatırılmayan kısmı yatırmaya hazır, dava açacak hangi yer mahkemesinde açmalı, işveren öllmüş kime karşı açmalı, zamanaşımı varmı,hangi deliller ile ispatlayabiliriz, nekadar sürede sonuçlanır, çok masraf olur mu? Şimdiden teşekürler. Dava tabiki iş mahkemesinde açılmalı..Davalıların kim olacağını da önceki meslektaşım zaten bildirmiş..Hak düşürücü süre de önceki meslektaşımın beyan ettiği gibi 5 yıllık süreye tabi..Ancak bu süre söz konusu şirketten en son ilişiğinizin kesildiği tarihten itibaren hesaplanır yanılmıyorsam..Delilleriniz de elinizde ya da Sigorta kayıtlarındaki deliller ile tanıklarınız olabilir..Davanın sonuçlanacağı süreyi kesin bilebilmek imkansız..Ancak tahmini süre dava safhası ortalama yıl kanımca...Yargıtay safhası da artısı olacak..Çok masraf kavramı kişiden kişiye göre değişse de bana göre hakkınızı elde etmeye engel olmayacak derecede az...Tavsiyem dava açmanız...Başarılar... Re Hizmet Tespit Davası Yanıtlarınız için teşekkürler Konu ilhamigülmüş tarafından 21-05-2007 Saat 143351 de değiştirilmiştir. Bu sayfada bulunan kavramlar Himet tesbitdavasi nasil sonuclanir, hizmet tesbit davasi nezaman sonuclanif, hizmet tespit davasi 1980, hizmet tespiti davasi kac ayda sonuclanir, kapanan isyerine hizmet tespiti davasi, hizmet tespit davası ne kadar sürede sonuçlanır, eski işyerim kapanmış hizmet tespit davası, hizmet tespit davasinda sirket kapanmissa, kapanmis sirkete bir gun hizmet tespiti davasi, http Forum Benzer Konular Hizmet tespit davası arabulucuk babam 15 yıl bir işyerinde sigortasız calisti vefat ettikten sonra biz işverene hizmet tespit davası açmayı düşünüyorduk ama arabulucuk vasıtası ile... Yazan farukkalu Forum Arabuluculuk Yanıt 1 Son İleti 24-07-2019, 172037 Hizmet tespit davası hakkında slmlar 1998 yılında bi işyerinde 1 aylık kısa bir süre çalıştım işveren SSK numarası almıs sicil işlemi yaptırmış fakat beyanname vermediği için... Yazan tusem81 Forum Bireysel İş Hukuku Yanıt 4 Son İleti 02-02-2015, 200928 Hizmet Tespit davası Merhabalar; ben tarihinde şu anda çalıştığım yerde işe girdim. İşe girdiğimde 17 yaşındaydım. 2003 yılına kadaraskere gittiğim süre... Yazan çotanak Forum Sosyal Güvenlik Hukuku Yanıt 2 Son İleti 01-04-2010, 105545 Hizmet Tespit Davası Hizmet tespiti davasında süre 5 süreci buna dahilmidir?Diyelim mahkeme 2 yıl sürdü bu zaman aşımına sebeb olur mu? Yazan hakanturkucu Forum Bireysel İş Hukuku Yanıt 7 Son İleti 29-09-2009, 200121 Hizmet Tespit Davası Öncelikle saygılarımı sunuyorum... Ben bir spor kulübü adına bazı branşlarda antrenör olarak görev almış zamandır ha... Yazan metenin Forum Hukuki Görüş ve Yorum Yanıt 0 Son İleti 06-02-2009, 182435 Yetkileriniz
- 1009 Güncelleme - 1334 ABONE OL "Hak verilmez alınır" diyerek sizi yıllardır sigortasız çalıştıran işverene karşı idari yoldan yapabileceklerinizi yapmışsınız, sırada yargı yolu var. İki dava açın Hizmet tespit davası ve alacak davası Sayın Tezel, size yolladığım mektubun üzerinden 2 yıl 1 ay geçti, haliyle epeyce gelişmeler yaşandı. 2012 yılının şubat ayı başında işyerimize gelen SGK denetmenleri, benim SGK'sız yani kayıtdışıçalıştığımı belirleyip tutanak tuttular ve o gün itibarıyla da resen işyerimde kayıt altına alındım. Bu tarihten 2013 Ağustos'una kadar da çalışmaya devam ettim. Yaklaşık bir ay kadar önce bir sabah işyerine geldiğimde patron beni odasına çağırdı ve bir buçuk yıl önceki SGK denetiminin nihai raporu ile cezalarını önüme koyarak benim onu nasıl sırtından bıçakladığımı ve ona ihanet ettiğimi, artı 70 küsur bin liralık bir cezaya neden olduğumu söyledi. Bunun üzerine de kovulduğumu sanıp yerimden kalktım ve çıkmaya hazırlanırken patron, "Dur nereye gidiyorsun, sen benim için çok önemlisin. Bunu unutacağız, kimseye söylemeyeceğiz, cezayı da bir iş yapar öderiz" falan diyerek beni işime geri gönderdi. Ancak günlerimin çok sayılı olduğunu hissedebiliyordum. Nitekim ertesi hafta yapacağımız bir işten kesildim, bunun üzerine ben de 15 gün yıllık izne ayrıldım. İzinden döndüğümün ertesi günü 3 Eylül 2013 patron yine beni odasına çağırıp yollarımızın ayrıldığını bildirdi ve cuma günü 6 Eylül 2013 ayrı bir yerde bulunan muhasebeye giderek hesabımın kesileceğini söyledi. Eşyamı toplayıp ayrıldım. Cuma günü muhasebeye gittim hesabım kesilmedi, ne ağustos maaşım, ne ihbar tazminatım, ne de kıdem tazminatım henüz ödenmedi. SGK'ya ihbarda bulunduğum için "Bunu bize yapan adam nasılsa kayıtdışı çalıştığı dönemler için de hizmet tespit vs. davaları açar" savıyla hareket eden işveren, yaklaşık iki buçuk haftadır beni süründürüyor. Telefonlarıma cevap vermiyor veya bir şekilde bahanelerle ne istediğimi soran mali müşavir ve şirket avukatına geçmişteki kayıtdışı çalıştığım günler için yaklaşık 1300 gün bana ödeme yapılmasını, ayrıca kıdem ve ihbar tazminatım ile maaşımın ödenmesini talep ettiğimi bildirdim, aksi takdirde hizmet tespit ve haksız fesih davaları açacağımı bildirdim. İşe iade açılmıyor, zira az çalışan var. Şimdi ben bu işyerinde bilfiil çalışmaya 1 Ekim 2007 tarihinde başladım, ancak SGK kaydım yapılmadı. Ertesi sene Temmuz 2008'de bir yurtdışı seyahat olasılığı nedeniyle işe girişim yapılmış, 24 gün primim ödenmiş, 1 Ağustos 2008 tarihinde işten çıkışım yapılmış. Yukarıda belirttiğim SGK denetimi neticesinde SGK denetmenleri nihai raporlarında resen işe girişimin yapıldığı tarihten bir sene geriye giderek lehime artı bir yıl maaş tavanımdan hizmet takdir etmişler. Ben işverenimden maaş, ihbar ve kıdem tazminatlarımın yanı sıra sulh yoluyla işe başlangıçtan günümüze dek olan süreler için bir ödeme talep ediyorum zira 1990 ile 2002 yılları arasında yurtdışında çalıştım ve o günlerimden bir kısmını saydırarak emekli olabilirim, dolayısıyla bu ödemeyi o şekilde kullanabilirim ve bunlar yapılırsa dava açmayacağımı kendilerine söylüyorum, ancak bugüne dek hiçbir şekilde buna yanaşmıyorlar ve "Aç davanı, uzayabildiği kadar uzasın" diyorlar. Bu şartlar altında ne önerirsiniz, hangi yolu izleyeyim? Erdal Bodur-Bostancı/İstanbulSayın okurum, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'ne göre SGK denetim elemanları yerel fiili denetimle en fazla geriye doğru bir yıllık hizmet verebilirler. İşyeri kayıt ve belgeleriyle ise ne kadar sigortasız çalıştırılmışsanız o kadar hizmet verebilirler. Sanırım işvereniniz SGK denetim elemanlarına işyeri kayıt ve belgelerini sunmadı veya sunduysa bile denetmen kayden bir şey VEREMEDİĞİ HİZMETİ DAVA EDİNŞimdi SGK'nın denetim elemanlarının veremediği ve işvereniniz ile avukatlarının tahmin ettiği hizmet tespit davasını iş mahkemesinde açın ve takip edin. Ayrıca aslında size ödemek zorunda oldukları kıdem tazminatı, kullanılmayan yıllık izin parası, ihbar tazminatlarını alabilmek için yine iş mahkemesinde alacak davası açmanız gerekiyor. Unutmayın yasal hakkınızı size vermeyenlere karşı sadece yasal yollardan mücadele edebilirsiniz ve ne yazık ki bu konularda devlet çalışanın değil işverenin yanında. Sadece hakkını alabilmek için zorlu mücadelelere girebilen çalışanlar haklarını sonuna kadar alabiliyorlar. Bu arada hemen noterden sizi oyalayan işverene ihtarname göndermeyi unutmayın.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. Karar No. Tarihi 2009/13070 2010/11647 İlgili Kanun / Madde 506 HİZMET TESPİTİ DAVASI SİGORTALILIK HAKKINDAN FERAGAT EDİLEMEYECEĞİ ÖZETİ 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 6. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek, çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olduğu, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür. M. Çenberci Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, 1985, Bu nedenle, sigortalılık hakkından feragat edilemez. Kamu düzenini ilgilendiren bu tür tespit davalarında hâkimin feragat nedeniyle davayı reddetmeyip özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Zira sigortalı hizmet tespiti davasının açılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu bir çalışma ilişkisinden haberdar olacak, gerektiğinde müfettiş incelemesi yaparak resen prim tahakkuk ettirip, tahsil edecektir. Görüldüğü gibi hizmet tespiti davaları kurumun hak alanını da doğrudan ilgilendirmektedir. Öte yandan, hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Bu nedenle, bu davadan feragat eden davacı sadece açtığı davadan değil, “sigortalı olduğunun tespitinden” yani “sosyal güvenlik hakkından” vazgeçmektedir. Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalıların avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılıp, Tetkik Hâkimi Mustafa Arınmış tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve temyize konu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin davalı Mustafa Yavuz Yalçınkaya avukatının isteğinin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004/21-54/54 sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davanın taraflarından birinin davacının netice-i talebinden vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir. Ancak bazı istisna hallerinde feragat davayı sona erdirmez. Hâkim, feragate rağmen davaya devam etmekle yükümlüdür. Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık süresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır. Kuru Baki, CIV Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Prof. Dr. Medeni Usul Hukuku Dersleri İstanbul 1975 Altıncı Bası, 1982 Anayasasının 12. maddesine göre; “Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” ise “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiştir. Bu iki hüküm birlikte değerlendirilecek olursa sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 6. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek, çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olduğu, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür. M. Çenberci Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, 1985, Bu nedenle, sigortalılık hakkından feragat edilemez. Kamu düzenini ilgilendiren bu tür tespit davalarında hâkimin feragat nedeniyle davayı reddetmeyip özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Zira sigortalı hizmet tespiti davasının açılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu bir çalışma ilişkisinden haberdar olacak, gerektiğinde müfettiş incelemesi yaparak resen prim tahakkuk ettirip, tahsil edecektir. Görüldüğü gibi hizmet tespiti davaları kurumun hak alanını da doğrudan ilgilendirmektedir. Öte yandan, hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Bu nedenle, bu davadan feragat eden davacı sadece açtığı davadan değil, “sigortalı olduğunun tespitinden” yani “sosyal güvenlik hakkından” vazgeçmektedir. Barış Duman, Ankara 2002 506 Sayılı Hizmetlerin Tespit, Yüksek Lisans Tezi Somut olayda; inceleme konusu davada mahkemece, davadan feragat edilemeyeceği davacı ve avukatına bildirilerek, feragat beyanının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 185 veya 409. maddelerinde düzenlenen haklardan birinin kullanımı niteliğinde olup olmadığı kendisine sorulmak suretiyle belirlenip, beyanın; anılan anlamlarda kullanıldığı saptandığı takdirde duruma göre 185 veya 409. maddesinde öngörülen prosedür işletilerek, aksi halde; davanın esası hakkında yapılacak değerlendirmeye göre varılacak sonuç uyarınca dava konusu istem hakkında karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan ve hükümden sonra ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirgin olup, bozulması gerekmektedir. O hâlde, davalıların avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma içeriğine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan Mustafa Yavuz Yalçınkaya' ya iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kural olarak bir işveren yanında çalıştırmış olduğu işçileri sigortasız olarak çalıştıramaz, çalıştırıldığı takdirde özel kanunlarda düzenlenmiş olan cezai müeyyidelerle karşı karşıya işveren yanında çalıştırmış olduğu işçinin sigortasını yapmazsa işçinin ne yapması gerekmektedir?Böyle bir durumda karşılaşan işçi; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında hizmet tespit davası açması hizmet tespit davası açmasından önce dikkat etmesi gereken bazı durumların varlığı unutulmamalıdır. Bunlar;– Öncelikli olarak işveren, yanında çalıştırmış olduğu işçinin çalışmasını kanun ve yönetmeliklerdeki usul ve esaslar doğrultusunda SGK’ya bildirmemiş olması gerekmektedir.– İşçinin, sigortalı sayılmayan kişilerden olmaması gerekmektedir. Bunun için de yukarıda belirtmiş olduğumuz 5510 sayılı kanunun 6. maddesine bakmamız gerekmektedir. Kanuna göre sigortalı sayılmayanlardan bazıları işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi, askerlik hizmetlerini er veya erbaş olarak yapanlar örnek gösterilebilir.– İşçinin, gerçekleştirmiş olduğu bu çalışması bir hizmetin karşılığı olmalı ve hizmet ilişkisi de işverene ait olan işyerinde veya eklentilerinde gerçekleşmesi tespit davasındaki davalı olan gerçek şahıs olan işveren vefat etmiş ise ne yapılmalıdır?Böyle bir durumda vefat eden işverenin yasal mirasçılarına dava yöneltilerek mirasçılar davaya dahil edilmelidir. Sigortalı ölmüşse murisin hak sahiplerinin hizmet tespit davasına dair hak düşürücü süresi murisin ölüm tarihinden başlar. Ancak burada çok önemli bir noktaya değinmekte lüzum vardır. O da murisin hayattayken hizmet tespit davasını açma süresini geçirmemiş, bu hakkını düşürmemiş olması gerekmektedir. Bir başka deyişle muris hizmet tespitine konu olabilecek tescil edilmemiş hizmetlerinin geçtiği tarihin içinde bulunduğu yıl sonundan itibaren 5 yıl yaşamış ve dava açmamışsa bu dava açma hakkı hak sahiplerine intikal etme- tespit davasındaki davalı olan şirket tasfiye halindeyse veya tasfiye edilmiş ise neler yapabilirim?Böyle bir durumda şayet çalışmış olduğunuz şirket tasfiye halinde ise tasfiye idaresine karşı davayı yönlendirmelisiniz. Ancak tasfiye işlemi tamamlanmış ise bu defa öncelikle şirketin yeniden aktif olabilmesi için tüzel kişiliğin ihyası davası açılması ve bunun sonucuna göre hizmet tespit davasında yol izlenmesi Tespit Davalarında Görev ve Yetki5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer verilen açık hüküm gereğince hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, isçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz. Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan davalarda yetkili mahkeme, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinin bulunduğu yer iş mahkemesidir. Dava açılırken işverenle birlikte Sosyal Güvenlik Kurumuna da husumet yöneltilmelidir. Hizmet tespit davasında davalı sayısı birden fazla olması halinde davalılardan birinin ikametgâh adresindeki mahkemede açılması TESPİT DAVALARINDA SÜRE 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Söz konusu beş̧ yıllık süre hak düşürücü bir aynı işyerinde birden fazla işe giriş ve çıkışının olması halinde hak düşürücü süre, her dönem çalışma için ayrı hesap edilmelidir. Örneğin isçi, bir işyerinde tarihinde sigortasız olarak çalışmaya başlamış ve tarihinde işten ayrılmış olsun. İşçinin çalıştığı bu dönem için hizmet tespit davası açma süresi çalışmanın ait olduğu yılı takip eden yılbaşından itibaren, yani tarihinde başlar. Aynı isçinin aynı işyerinde zamanaşımı süresinin başlangıcından sonraki bir tarihte, örneğin tarihinde yeniden çalışmaya başlamış olması tarihinde başlamış olan zamanaşımı süresinin durmasına veya kesilmesine neden işçi statüsünden memur statüsüne geçiş̧ halinde 5 yıllık süre memur statüsüne geçildiği tarihte başlar. Sigortalının hizmet tespit davasına konu işyerinde dava konusu süreden sonra tekrar işbası yapmış olmasının hak düşürücü süreyi durdurmayacağı unutulmamalıdır. Bununla birlikte tespiti istenen sigortalılık sürelerinin başka işyerlerindeki sigortalılık süreleri ile çakışmaması Tespit Davalarında ŞartlarHizmet tespit davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu ile beraber işverenin de hasım gösterilmesi gerekir. Dava konusu hizmetin geçtiği sürede işyeri el değiştirmişse eski işveren yanında işyerini devralan yeni işverenin de Sosyal Güvenlik Kurumu ile birlikte hasım gösterilerek davaya dahil edilmeleri bildirim ve prim ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen alt işveren idari veya mahkeme kararlarıyla sonradan yerine getirilmesi istenen dönemde kendisine ulaşılamaması, prim ödeyemeyecek ekonomik zorluk çekmesi gibi nedenlerle sigortalılar mağdur edilebilmektedir. Bu gibi hallerde alt işveren ile birlikte asıl işverene hizmet tespit davası Tespit Davalarında DelillerHizmet tespit davalarında iddia sahipleri tarafından sunulabilecek muhtelif deliller bulunmaktadır. Bu deliller yazılı olabileceği gibi tanık beyanları da olabilmektedir. Mahkemece sözü edilen yazılı delillerin yanında tanıklar da dinlenerek durum açıklığa kavuşturulmaktadır. Delil olarak gösterilen tanık ifadeleri arasında çelişki olmamalı, beyanlar inandırıcı olmalıdır. Mahkemeye sunulacak olan tanıkların iddia sahibinin çalıştığı iddia edilen dönemde çalışmış ve SGK’ ya bildirimi yapılmış sigortalılardan olması önem arz beyanlarının dışında işyeri ile alakalı bulunan veya işveren/işveren vekili tarafından işin yürütülmesine esas teşkil eden ya da iddia sahibinin söz konusu işyerinde çalıştığını gösteren her türlü yazılı belge ve evrak da mahkemeye delil olarak tarafından en fazla itibar edilen yazılı belgeler; yasal defter kayıtları, ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, gelir ve gider belgeleri, özlük dosyaları ve sözleşmelerdir. Ayrıca noter veya kamu kurumlarınca onaylanmış veya düzenlenmiş olan her türlü belge de mahkemelerce önemli delil olarak kabul tespit davalarında aynı dönem bordrolarında/prim belgelerinde yer alan sigortalıların ifadeleri de önem taşımaktadır. Bu tanıkların bilgilerine başvurulmak ve olabildiğince delilleri toplayıp, bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermek iş mahkemeleri tarafından sıkça kullanılan bir Tespit Davalarının SonuçlarıSosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 18. Maddesine göre; 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde;– Kurum’un denetim ve kontrolle görevli memurlarınca fiilen yapılan denetimler veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitler ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler veya kamu kurum ve kuruluşları ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgiler sonucu,– Kanun’un 8. maddesinin yedinci fıkrasına göre kamu idareleri ile Kanun’un 100. maddesine göre 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlarla yapılan protokoller çerçevesinde alınan bilgiler sonucu,– Hizmet tespitine ilişkin kesinleşen yargı kararlarına göre,Kurum’a bildirilmediği tespit edilenlerin tescil işlemleri Sosyal Güvenlik Kurumunca re’sen re’sen tescil neticesinde mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dikkate alınır. Ayrıca söz konusu sürelere ilişkin sigorta primine esas kazanç tutarları üzerinden hesaplanacak prim tutarları ile 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesi uyarınca hesaplanacak gecikme zammı işverenden istenir.
hizmet tespit davası kazanan varmı