🎫 Domatia Rum Köyü Karina Nerede
Doğanbey köyü eski Rum köyüdür. Rumlara ait ahşap ve taş evler bulunur. Bu evlerin çok eski olduğu bilindiği gibi oldukça sağlamdır. Rum evlerinin geniş avlularına “ domatia” denilmesinden zamanla ismini alan köy Türkleşmesi ile Doğanbey ismini almıştır. Köy kuruluş tarihi Osmanlı zamanlarına dayanır.
1 Söke-Doğanbey Köyü. Doğanbey, tartışmasız Ege’de en görülmesi gereken ve az bilinen cennet. Kuşadası’nın devamı Güzelçamlı ve ucundaki burun olan Dilek Yarımadası Milli Parkının tam arkası aslında, Güzelçamlı ile sırt sırta, ama milli park olduğu için araç yolu yok.
Ege ve Akdeniz'in birleştiği Türkiye'nin en güney batı noktası, nemi hissetmediğiniz, püfür püfür rüzgar esen ve sizi bunaltmayan süper bir iklime sahip Datça. Ufak bir not, İstanbul'da yağmur yağınca Datça'da rüzgar çıkarmış diye okumuştum bir yerlerde.. Datça'da kaldığımızın ikinci günü telefonda İstanbul'da
DoğanbeyKöyü ve Karina, 25 Aralık 2011Tony Joe White eşliğinde ..Doğanbey eski bir Anadolu - Rum köyü, mübadeleden sonra Türkler yerleşmiş ama daha sonra de
Alibey Adası ya da Cunda, idari bakımdan Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı bir ada. Ayvalık koyundaki Ayvalık Adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 22 adanın içerisinde yerleşime açık tek ada Alibey'dir.Türkiye'nin Ege Denizi'nde bulunan 4. büyük adasıdır. (1.Gökçeada, 2.Bozcaada, 3.Uzunada) konumu gereği Batı
DOMATIA- KARİNA - ŞİRİNCE . Konaklama : Domatia Rum Köyü > Karina Plajı ve Kıyı Gölü > Köyü ve Evleri > * Turlarımızda, kişi
seyahatname. Şimdi ilk gezi anımıza ve görülmesi gereken yerler listemize İzmir'in yakınlarından başlayacağım; Domatia Köyü. İlk olarak Söke-Güllübahçe rotamıza giriyoruz. Güllübahçe neden görülmesi gerekiyor derseniz yakınlarında Priene Antik Şehri var ve bu şehir M.Ö. iki bin yılına giden Helenistik bir şehirdir.
Şirince İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olan bir dağ köyüdür. Selçuk’a sekiz kilometre bir mesafede yer alan köye özel aracınızla gelmeyi düşünüyorsanız İzmir – Aydın otobanından Selçuk tabelasını takip ederek oradan da Şirince ayrımına girmeniz gerekiyor. Köy vadi tepesinde olduğu için yaklaşık on beş
KARS LEZZETLERİNDEN KÖY HANGELİ (Boğatepe Köyü – Kars) 01 Ağustos 2019 05 Ağustos 2019 Hande Urgancıoğlu Kardaş 0 yorum boğatepe köyü , kars Kars ziyaretimiz sırasında Boğatepe Köyü’nde bir eve konuk olduk ve hakiki hangel nasıl yapılırmış, tası nasıl olurmuş gördük.
Mübadelekurbanlarından biri olan eski adıyla Domatia, yeni adıyla Doğanbey eski bir Rum köyü. Rumların terk edip giderken tahrip ettiği evler günümüzde aslına uygun restore edilmiş, şimdilerde doğaseverler tarafından yaz aylarında konut olarak tercih edilmekte.
Gapturu ve otelleri ile eşsiz doğal güzelliğin avantajlı Tatilbudur fırsatlarıyla birleştiği Gap turları hakkında bilgi almak ve daha fazlası için tıklayın.
Eski Doğanbey Köyü, Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı içinde yer alan köy M.Ö 7. yüzyıldan günümüze uzanan bir tarihe sahip. 1924’e kadar Rumların yaşadığı eski adı Domatia olan Doğanbey Köyü, eski bir Rum köy. 1924 mübadelesinde Rumlar köyü terk etmiş, Selanik göçmenleri gelmiş ve 1985
U8rf. YAŞAYAN ÜTOPYA DOĞANBEY KÖY Aslında iddiali bir başlık yakışmıyor Doğanbey köyüne. Çünkü sakinleri öyle mütevazi, öyle sade, doğal ve rafine insanlar ki… Zaten burayı ütopya yapan da bu devirde böyle iddiasız, kendi kendine yeterli, ekolojik bir köy olarak yaşayabiliyor olması. Türkiye’de ve dünyada mekanları, mahalleleri, beldeleri, insanları önce popülerleştirip sonra çiğneyip tükürüp atan, herşeyi tüketen kapitalist rüzgarın buraları kasıp kavurmaması Doğanbey’i değerli kılan. Rant ayallerinden tamamen uzak, medeni ve idealist köylü ve entellektüellerin buranın sakinliğini ve huzurunu korumak için gösterdikleri niyet, çaba, irade ve direnç takdire anlamı ile kendilerini doğaya teslim etmişler buraya yerleşmeyi seçenler. Sanki zamanın durduğu bu köy, sessizliği, sakinliği, sadeliği, basitliği yaşamak, ruhlarını dinlendirmek ve yenilemek için bir inziva köşesi. Doğada epey yardımcı oluyor buranın sakinlerine aşağılara kadar uzanan yemyeşil vadi ve ufukta Büyük Menderes’ın dökültüğü delta ve deniz manzarası, tepelerden gelen içilebilir kaynak suyu, doğal kanalizasyon görevi gören falez zemini, bir nefeste içinize dolan ve sizi hemen dinginleştiren sürekli esen rüzgarı, yoldan dağların arasında kaybolan taş mimarisinin sağladığı ıssızlığı, ana yerleşimlere uzak olduğu için gürültü kirliliğinden arınmış sessizliği…Mübadele zamanı göçmüş ve köyü terketmemiş yerlileri, devlet okullarındaki eğitim görevlileri, Almanya gurbetçileri, yazarlar, sanatçılar, koleksiyonerler, uygun fiyatlara aldıkları harabe Rum taş evleri özenle ve zevkle restore edip birlikte huzurlu bir köy yaşantısında hep beraber bir potada eriyor bu köyde. Hiçbirisi rant peşinde koşmuyor, köylerinde kafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, marketler açılsın ve ticarileşsin istemiyorlar. Tarihi selvilerin, incirlerin, köknarların, çınarların, çamların arasında doğa ile uyumlu el emeği göz nuru taş işçiliğinin eseri olan evlerinin, arnavut kaldırımlı patika yollarının fotoğraflarını çekmek için akın akın insan gelsin istemiyorlar. Sokaklardaki elektrik direklerinde ve evlerin duvarlarında lütfen sessizliğimize saygı gösterin’ tur rehberleri lütfen ziyaretçilere köyümüz hakkında yanlış bilgiler aktarmayın’ ticari fotoğrafçılar lütfen özel mülklerimizin haklarına saygı gösterin ve fotoğraflarını çekmeyin’ gibi tabelalar doğasını, ruhunu, sakinliğini, belki de en ihtiyaç duyduğumuz ama uzak da durduğumuz en önemli kavramlar olan boş’luk, hiç’lik ve durma’ yı yaşamak isteyenler gelsin istiyorlar. Yani soyut armağanları kucaklayacak kişiler…Böyle kutsanmış bir yerde yaşayan insanların tabii ki ruhları da temiz, dürüst ve samimi. Biz o kadar güzel insanlar ile tanıştık ve tesadüfler ile karşılaştık ki Doğanbey köyde, çok şanslıydık. Mola Kafe’nin sahibi Demir Bey, köyün sakini Menekşe Hanım ve eşi, müze müdürü Nevzat Bey, hepsi samimi ve gönülden sohbetlerini bizden esirgemedi. Giderken köyde hiçbir dükkan olmadığını biliyorduk, artık bir evin kapısını çalar su rica ederiz en olmadık’ demiştik. Çaldığımız kapının ardındaki evsahipleri sevdiğimiz bir arkadaşımızın anne-babası çıktı. Büyük bir içtenlikle bizi içeri buyur ettiler. Çaylar, kurabiyeler ve hoş bir sohbet ile bizi ağırladılar. Sonra da yanımız yolluk suyumuzu vermeyi ihmal köy denemeyecek kadar ufacık bir alan, patika arnavut kaldırımlı 2 – 3 sokağı mevcut. Özetle bir Alaçatı değil Doğanbey köy ve inşallah da hiçbir zaman Alaçatı gibi çarpık, orantısız ve özensiz gelişmez. Kalabalık sokaklar, turiste yönelik mekanlar, tabelalar, incik boncuklar, görmek ve görünmek isteyenlere göre değil Doğanbey köy. Biraz yalnızlık ve inziva seven, belki biraz asi ve aykırı ruhlu ve kesinlikle doğaseverlerin bir bakkal, ne bir restoran, ne bir dükkan göreceksiniz köyde. Sadece bir sıcaktan ve yürüyüşten sonra dinlenebileceğiniz, karşı vadi yamacındaki evlerin manzarasına nazır, öz be öz köylüsü olan Demir Bey ve ailesinin işlettiği mütevazi bir Mola Kafe’si var. Bir pansiyonu Mola Pansiyon ve iki butik oteli Domaça House ve Casa Luna var. Peki delimiyiz ne işimiz var o zaman burada?’ derseniz. Sadece doğanın sesini dinlemek, kendinizi yürüyüşler ile onun kucağına bırakmak, koşuşturmalı hayattan bir mola alıp biraz durmak ve kendinizi dinlemek, şifalı havasından suyundan faydalanmak, kitabınızı okumak, uyumak, dinlenmek ve şarj olmak için ideal Doğanbey neler mi yapılabilir köyde? Rumlar zamanında 1890’larda hastane amaçlı yapılan ve daha sonra ilkokul olarak kullanılmış büyük ve güzel bir tarihi bina, Mimar M. Fikri Aktan’ın restorasyon çalışması ile restore edilmiş. Şimdi çok şevkli bir orman mühendisi olan Nevzat Bey’in liderliğinde bir Milli Dilek Doğal Parkı Müzesi olarak hizmet veriyor. Bölgenin coğrafi özelliklerini, hayvan, kuş ve bitki örtüsünü, tarihini ve geleneklerini bize büyük bir heyecan ve keyifle anlatan Nevzat Bey, bizi evinde misafir ağırlamışçasına ağırladı ve uğurladı. Kendisi ayrıca bir lisanslı trekking rehberi. Jandarma koruması altındaki Milli Park’taki orman ve vadi yürüyüşlerini izin alarak sizin için organize ediyor. Köyün içinden başlayan 2 saatlik bir orman & vadi rotası mevcut. Bu rota üzerinde ilerlerken mübadele sırasında salıverilmiş zamanla vahşi hayata adapte olmuş atları görebiliyorsunuz. Ayrıca Nevzat Bey özel izinleri organize ederek sizi Dilek Yarımadasının en uç burnunda çamların arasında tarihi kiliseleri de kapsayan 2-3 saatlik bir yürüyüşe ya da 5-6 saat süren 15 kilmoterelik vadi trekking yürüyüşüne köyde yer alan başka bir ev müze ise, Türkiye’de en geniş ikinci Osmanlı Kıyafetleri koleksiyonuna sahip Emel Hanım’ın evindeki DOĞANBEY KÖYÜ TARİHİKöyün tarihi ile ilgili Internette farklı bilgiler yer alıyor. Ancak köyün sakinleri tarihi bir ağacın üzerine doğru tarihçeyi yazıp asmışlar. Onların anlatımı ile köyün tarihçesiKöyün ilk ismi Rumca odalar’ anlamına gelen Domatia. Bir avlu çevresindeki Kutu kutu odalardan oluşan ev mimarisinden alıyor ismini. Bu isim zamanlar Domatça, sonra Doğanbey, sonra da Eski Doğanbey oluyor. Aydin ili Söke ilçesine bağlı yerleşim birimi, eskiden Antik Thebai kentinin bir uzantısı imiş. Bugünkü yapılaşmanın altında değişik dönemlere ait kalıntılar sonlarında Padişah II. Abdülhamit Han tarafından Ege adalarının ihtiyaçlarını temin için ticaret merkezi olarak harabelerin üzerine yeniden kurdurulmuş. Padişah fermanı ile Samos Sisam, Kıbrıs, Girit, Kula ve başka yerlerden ticaret, sanat ve meslek erbabı Rum yurttaşlar yerleştirilmiş. 300 hanelik bir Rum köyü haline gelmiş. Savaşı sırasında ve sonrasında bu yurttaşlar İngiliz ve Yunanlılar ile işbirliği yaparak Samos’tan gelen ovalardaki Türk köylerini basıp yıkıp asıp kesen Yunan çeteleri Domatia’da saklamış. Türk milis kuvvetleri Efeler de karşılık vermiş ve epey kanlı çatışmalara şahit olmuş Domatia. Hala sokaklarda o günlerden kalma boş mermi kovanlarına rastlanıyor. Türk ordusu 1922’de İzmir’e girince, Rum yurttaşlar burayı terk etmiş. Sadece birkaç aile mübadelesinde Selanik, Bosna, Arnavutluktan mübadiller getirilip yerleştirilmiş. 1925’te Şeyh Sait isyanından sonra da Kürtler getirilmiş. Dağlık, engelebeli, taşlık, çorak ve rüzgarlı oluşu sebebi ile çoğu yerleştirilen kısa zamanda köyü terk etmiş. Söke ovası ıslah edilip büyük çapta makinalı tarıma geçince çiftçiler de hem köye sığamaz olmuş, hem de tarlalarına yakın düz ayak bir alana geçmek istemiş. Devletin katkısı ile yapılan Yeni Doğanbey’e taşınmışlar. Genel olarak eski taş evler ile bezenmiş tüm Rum köylerindeki bakımsızlık ve harabe durumu bu köyde de mevcut. Köylüler hiçbir evi onarmadıkları gibi harabe şeklindeki evleri satmaya başlamışlar. Ağırıklı olarak İstanbul’dan gelen öğretim görevlileri ve memurlar satın aldıkları yerlere, hayatları boyunda dişlerinden ve tırnaklarından ayırdıkları birikimler ile evler yapmışlar ve köyü kısmen ayağa kaldırmışlar. Alt yapısını düzenleyip, ağaçlandırıp, bitkilendirip, çiçeklendirip güzelleştirmişler. Amaçları iyi örnek olmak. Gelenlerden de dilekleri sahip çıkıp asudeliğini TAŞ EVLERİ Tüm Rum evleri SİT kurulu koruması altında ve ancak aslına sadık kalmak koşulu ile restore edilebiliyor. Amaç tarihi dokuyu korumak. Sırtını dağa yaslamış vadi ve deniz manzaralı püfür püfür esen taş evlerin her biri orjinal birer mimari her biri kaktüsler, rengarenk çiçekler, meyve ağaçları ve çamlar, tarihi eserler ile son derece bakımlı ve zevkli. Nerede durursanız durun nefes kesen manzaralar önünüzde kaldırımlı sokakların ortasında yağmur sularının akması için taş kanallar mevcut. Köyün ortasından da kısmen kurumuş bir dere yatağı var. Çok yağışlı ilkbahar aylarında akan bu dere köyü daha bir epik hale getiriyor. 1996’da çıkan büyük bir yangın tepedeki ağaçları yakıp kül edince, tepelere yağan yağmur ve dolayısı ile nehir suları çok azalmış. Karşı tarafta daha çok ev var. Ancak taşlı ve hayli derin bir dere yatağını geçmek gerekiyor. Karşıya geçmek için derme çatma bir köprü var. Köprünün çıkışında üzerinden lütfan kapalı tutunuz’ yazan ahşap yeşil bir kapı göreceksiniz, özel mülk sanıp geçmemezlik etmeyin, köyün başka sokaklarında göreceğiniz bu ahşap kapılar civarda otlayan hayvanların evlerin bulunduğu yerlere geçmemesi için Köy’e gitmişken civarda neler yapılır derseniz Doğanbey köyünün yerlilerinin deprem sonrası yerleştiği aşağılarıda sahile yakın yer alan Yeni Doğanbey köyünde kahvaltı isterseniz Domatia Kafede gözleme ve kahve molası Doğanbey köyünden ilerleyerek ulaşabileceğiniz en batı uçtaki Karina sahiline gidip bir balık yiyebilirsiniz. Doğanbey’in bulunduğu burun, Yunanlılara ait Samos yani Sisam adasına en yakın konumdaki topraklar olduğu için askeri koruma altında ve ancak özel izin ile girilebiliyorBurada bütün rehberler ve seyahat siteleri size Karina Balık’ı önerecek, ancak sakinlerinin en çok beğendiği ve müdavimi olduğu test edilmiş ve onaylanmış asıl mekan Abdül’ün Yeri. Çok sade ve mütevazi bir yer ancak Abdül ve oğlu Deniz Bey gerçekten en taze ve en lezzetli günlük lezzetler sunmakta iddialı. İlla Karina’nın minik balıkçı barınağı kıyısında yemek isterseniz de orjinaline sadık kalınarak renove edilmiş Tarihi Gümrük Balıkçısı’na gidin derler kilometre doğuda Güllübahçe köyünün tepesindeki eski Rum mahallesi Gelebeç’i ve buradaki Aziz Nikola kilisesini mutlaka görmeniz gerek. Güllübahçe beldesi de mübadele öncesinde Türklerin ve Rumların ortak yaşadığı bir kasabaymış. Kasabanın tepelerinde Rumların yaşadığı bölge Gelebeç olarak adlandırılmış. Gelebeç’te Rumlar 1821’de Aziz Nikolaos anısına bir kilise inşa muhteşem bir mimariye ve süslemeler sahip kilise o kadar bakımsız kalmış ki insanın içi acıyor. Belediye restore etmek yerine yıkılma tehlikesi sebebi ile girmek yasaktır’ tabelası asmış. Siz girin ve kilisenin günümüze kadar korunabilmiş tavan süslemelerinin eksiklerini hayal gücü ile tamamlayıp kilisenin güzelliğinin tadına varın eteklerindeki muhteşem Söke ovası, mevsimine göre yeşil, sarı, beyaz renkleriyle alabildiğine uzanıyor. Gelebeç’teki harabe Rum evleri de şehirin kargaşasından kaçıp huzur arayanlar tarafından yavaş yavaş doğal doku ile uyumlu şekilde yeniden yapılıyor. Aziz Nikolaos Kilisesinin girişinin üst çaprazında yer alan tarihi Rum evi ise, Binnaz ve Coşkun isimli çılgın ruhlu bir karı kocanın işlettiği, Gelebeç Kafe isimli bir restoran & yemyeşil uzanan Söke ovası, ileride Beş Parmak dağları, Menderes Deltasına nazır terasında nefis bir gün batımı manzarası keyfi yapmak ve de Binnaz Hanım ve yardımcı Gülfidan Hanım’ın tazecik hazırladığı meze, sebze ve salatalarının, Coşkun Bey’in özenle seçip, marine edip, pişirdiği ciğer kavurma, köfte ve etlerinin tadına varmak müthiş bir keyif ve eşsiz bir da yer bulamadığınız biraz daha salaş bir alternatif olan Meltem Lokantasında kuru fasülye, mangalda köfte keyfi yapabilirsiniz. Gün Batımı kafede bir kahve veya yemek molası biraz ileride yer alan Priene antik kentini ziyaret edebilirsiniz. Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazı ve araştırma çalışmalarının yürütüldüğü Priene’nin 2000 civarında kurulmuş olduğu tahmin ediliyor. Priene’nin eskiden bir liman kenti olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Eskiden Söke ovası da denizmiş, yüzyıllar içince Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar ile ova haline gelmiş. Helenistik dönem boyunca şehir Ptolemaic ve Seleucid Krallıklarının ve Pergamum Krallığı’nın yönetimi altına girmiş. 133’de Pergamum Kralı II. Attalus’un ölümünden sonra toprakları şehrin kendi isteğiyle Roma’ya eklenmiş ve Priene Roma egemenliğine girdi. Bizans döneminde şehir piskoposlukmuş. Bulgular İmparatorluğun çöküşüne kadar yerleşim devam etmiş ve çöküş sonunda Priene tamamen terk antik şehir plânlamacılığının güzel örneklerinden birisini bulacaksınız Priene’de. Zamanında Miletli mimar Hippodamus tarafından geliştirilen “grid sistemi” ile inşa edilmiş. Eğimli bir alanda kurulmuş olması sebebiyle merdivenli geniş yan sokaklar ve ortasında resmi ve halka açık binaların bulunduğu bloklar yer alıypr. İyi bir şekilde korunarak günümüze ulaşan yapılar 4. Yüzyıldan kalma Athena Tapınağı, Antik Tiyatro, Agora, Zeus Olympos Tapınağı, 150’den kalma Bouleuterion ve Demeter kutsal batıda bir doğuda da iki adet kapısı var. Tiyatro sokağının kuzey doğusunda, taşlı kaldırımdan yapılmış uzun bir yokuş yoldan sonra ulaşılabilen ana giriş kapısı “Doğu Kapı” görülmeye yolu üzerinde yer alan Tabia Fabrika Mağazasından tamamen doğal ve ekolojik üretilen, kişniş, keten tohumu, havuç, badem gibi şifalı aromaterapik yağları ve ürünleri alabilirsiniz. da hangi yoldan gideceğinizi bilirseniz çok kolayİzmir’den gidenler, İzmir – Aydın otobanını E87 Söke çıkışına kadar takip edip, Söke’den çıkıp, Didim-Milas-Bodrum istikametinde ilerleyip, Didim- Prine – Güllübahçe sapağına geleceksiniz. Didim’i işaret eden yola Didim eski karayolu sapıp 5 kiliometre ileride Güllübahçe’ye ulaşacaksınız. Güllübahçe’yi geçince Atburgazı’nı da geçip, Tuzburgazı-Doğanbey’i gösteren tabelalardan saparak devam ettiğinizde Tuzburgazı’nın içinde bulunan Doğanbey tabelasını göreceksiniz Bu yola saptığınızda 5 kilometre ileride Doğanbey Köy’e Efes üzerinden giden diğer yollar kilometre olarak daha kısa gözükse de, yollar tek yöne düştüğü için biraz uzun sürüyor. İzmir’den gidenlerin dikkat etmesi gereken bir nokta da Seferihisar ile Gümüldür arasında yer alan başka bir Doğanbey köy olması. Biz Google Maps’ten Doğanbey köy diye aratıp bulup Çeşme’den yola çıktık. saatte vardık, ancak yanlış Doğanbey köyüne varmışız. Seferihisar körfezinin diğer ucunda olduğumuz için tüm körfezi sahilden dolşarak diğer Doğanbey köyüne varmamız bir 3 saat daha sürdü. Thelma & Louis ruhu ile başlayan yolculuk Dumb & Dumber olarak devam etti JBodrum’dan gidenler için Milas, Bafa Gölü üzerinden Söke istikametine devam edip, eğer tali yolları seviyorsanız, Bafa Gölünden Akköy – Balat istikametinde ayrılarak, Tuzburgazı istikametine doğru devam edebilirsiniz. Yol üzerinde Doğanbey Köy’e BİLGİLERİNevzat Cankurt – Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Alan Kılavuzu ve Trekking RehberiTel 0554 515 55 64 / nevzatcankurt Cafe & Pansiyon’a rezervasyon için sahibi Demir Bingöl’ü arayabilirsiniz. Tel 0537 472 4330Casa Luna Konuk Evi info House / info Kafe & Restoran İki odası’da bulunan Gelebeç’te öğle veya akşam yemeği veya konaklama için yer ayırtmak için sahibi Coşkun Bey’in kendisini arayabilirsiniz. Tel 0 532 591 73 46Zeynep Atılgan Boneval
DOMATİA RUM KÖYÜ-KARİNA VE ŞİRİNCE TURU Dilek yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı içinde yer alan Domatia Doğanbey Rum Köyü hafta sonu için keyifli bir rota, bol fotoğraf çekip, temiz havayı soluyabileceğiniz, enfes balıklar yiyebileceğiniz kadar keyifli Tur Programı Sabah saat 0740 Bostanlı İskele önü, 0740 Girne Yunuslar, 0745 Karşıyaka Anıt, 0810 Bornova önü, 0830 Üçyol Pizza Pizza,0845 Üçkuyular Opet önünden misafirlerimizi aldıktan sonra Domatia Rum Köyü’ne ve Şirince Köyü’ne gitmek üzere yola çıkıyoruz. Eski adı Domatia köyü olan eski Doğanbey Köyü günümüze uzanan bir geçmişe sahiptir. Yakın çevresinde eski gümrük binalarının olduğu Karina, antik yerleşim Tebai ve Lade Adası bulunmaktadır. Domatialılar’ın, Samos’tan Sisam, Sakız Adası’ndan, Oniki Ada’dan ve Kıbrıs’tan geldikleri bilinir. Eskiden evler büyük bir ormanın içerisinde birbirinden ayrı, her biri büyük avlulara sahip oda şeklinde inşaa edilirmiş ve bu odalara Rumca’da Domatia denmiştir. Yerleşim biraz daha gelişip köy meydana geldiğinde bu isim, aynı zamanda köyün ismi olmuştur. Sırtını Dilek dağınaSamsun dağı yaslamış Bu eski Rum Köyü’nün deniz manzaralı , Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında sessizce dolaşıp fotoğraf çekimi yaptıktan sonra Domatia ya 6 km uzaklıktaki , Karina sahilinde bulunan meşhur balık lokantasında balıklarımızı yiyoruz . Bu bölge, Büyük Menderes Irmağı’nın, Ege Denizi’ne kavuştuğu yerde oluşmuş ilginç bir coğrafi oluşumdur ve Dilek yarımadasının gidilebilecek en uç sonrası Yunan Adası Sisam a çok yakın olduğu için Jandarma koruması altındadır. Keyifli bir yemeğin ardından yolumuza devam ediyoruz ve Şirınce’ye ulaşıyoruz . Dağdaki Efes olarak bilinen Nişanyan evleriyle meşhur eski Türk ve Rum evlerinin arasında dolaşıyoruz, dilersek şarap alışverişimizi yapıyoruz . Şirince gezimizin ardından turumuzun sonuna geliyor ve geri dönüş yolculuğuna başlıyoruz. İzmir’e varışımızın ardından, bir dahaki Rover Tur organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz. Fiyata Dahil Olan Hizmetler * Otobüsle ulaşım * Rehberlik hizmeti * Rover Tur refakati Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler * Sabah kahvaltısı * Öğle yemeği * Yemekte alınan içecekler * Müze ve ören yeri girişleri * Molalarda alınan yiyecek ve içecekler Tur Hareket Detayları Kalkış Yerleri BOSTANLI İSKELESİ ÖNÜ 0740 GİRNE YUNUSLAR 0740 KARŞIYAKA ANIT 0745 BORNOVA EGE ÜNİ ACİL ÖNÜ 0810 ÜÇYOL PİZZA PİZZA ÖNÜ 0830 ÜÇKUYULAR MEYDAN 0845
Şirince Domatio Doğan Bey Köyü Selçuk Yedi Uyuyanlar Program Sabah saat 0730’da siz değerli misafirlerimizi alarak yolculuğumuza başlıyoruz. DOMATİA Rum Köyü’ne hareket ediyoruz. Geçmişi 7. yüzyıla kadar uzanan bu köy, 1924 yılındaki mübadeleye kadar, Rum halkının yaşam alanı olmuş. Köyün daha sonraki halkı olan Türklerin burayı terk ederek, 2 kilometre aşağıdaki bölgeye taşınmasıyla Doğanbey köyü, “Eski” ve “Yeni” olarak iki isimle anılmaya başlamış. Yerleşim yeri, sanki zamanın bir yerinde durmuş hissi uyandırıyor. Bir dönem kaderine terk edilen Eski Doğanbey köyü, bugün Rum ve Türk mimarisinin eşsiz örneklerinin sergilendiği bir Açıkhava müzesi gibi... Rehberimizin bilgilendirmeleriyle gezintimizi yaparken, köydeki eski Rum evlerinin aslına sadık bir şekilde restore edildiğini ve tarihi dokusunu gözlemliyoruz. Taş evlerin arasında geziyor, kapıların önünde hatıra fotoğraflar çektirip, keyifli anlar geçiriyoruz. Daha sonra, Domatia 'ya 6 km uzaklıkta bulunan KARİNA sahiline hareket ediyoruz. Burada önce, meşhur balık lokantalarında öğle yemeğimizi alıyoruz. Büyük Menderes coğrafyasının doğal güzelliğinden nasibini alan Karina, 1900’lü yılların ticaret limanıymış. Dilden dile günümüze ulaşan hikâyeye göre de, dönemin en popüler Rum tüccarının kızının adı olan Karina, sahile adını vermiş. Burası Dilek Yarımdası’nın gidebileceğiniz en uç noktasıdır. Bundan sonrası Yunan adası Sisam’a çok yakın olduğu için jandarmanın koruması altında. Deniz kenarında yine güzel fotoğraf kareleri sizleri bekliyor.. Ardından yönümüzü, tarihi evleri ve meyve şaraplarıyla ünlü, ŞİRİNCE’ye çeviriyoruz. Dar ve taşlı sokaklarında alışveriş ve çay keyfi yaptıktan sonra, geri dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. başka bir Martı Tur turunda buluşmak üzere vedalaşıp İzmir e dönüyoruz Hareket Noktaları ve Saatleri 0700 Karşıya iskele 0710 Bayralı üst geçit 0720 Bornava metro 0730 Şirinyer Eroğlu İşmerkezi önü 0745 Üçyol Metro 0800 Gaziemir Migros önü Not Son hali ile Servis Saatleri ve Rehberinizin irtibat no ları Acente Yönetim Sistemimizden tarafınıza mesaj ile iletilmektedir. Fiyata Dahil Olanlar * Lüks Otobüsler İle Ulaşım * Zorunlu Seyahat Sigortası * Çevre Gezileri * Acente Refakati Fiyata Dahil Olmayanlar * Müze Ve Ören Yerleri Girişleri * Yolda Alınacak Sabah Kahvaltısı *öğle yemeği * Ekstra Harcamalar * ÖNEMLİ NOTLAR Lütfen Okuyun!! Martı Tur Turizmİzmir MT Tur Seyahat Acentası hava, yol ve olağan üstü oluşabilecek durumlardan dolayı değişiklik hakkını saklı tutar. Yanınızda otobüste rahat uyumak için yolculuk yastığı bulundurmanızı tavsiye ederiz. Hava Koşullarına ve Yürüyüşe Uygun Giysi, Ayakkabı ve Extra Küçük Valiz İndirim Kartlarınız, Müze Kartlarınız yanınıza almayı unutmayınız. Çocuk indirimlerimiz 2 yetişkin ile birlikte katılmak kaydı ile geçerlidir. Turlarımız, Turumuza Kayıt Yaptıran Kişi Sayısına Göre; 10-15 Kişi Arası Katılımlarda Özel Tasarım Minibüslerimiz ile, 15-25 Kişi Arası Katılımlarda Lüks Küçük Otobüslerimiz ile, 26 Kişinin Üzeri Katılımlarda ise Otobüslerimiz ile Yapılacaktır. Değerli Misafirlerimiz, Katılmak istediğiniz tur programına ön rezervasyon ya da kesin kaydınızı aşağıdaki formu doldurarak yapabilirsiniz. Kesin kaydınız için tur tarihinden en az 1 gün once KAPORAÖn ödeme yapılması gerektiğini hatırlatmak isteriz. Ön ödeme yapılmamış rezervasyonlar tur tarihinden bir gün önce saat 1800 da iptal edilir. Ofislerimize gelip ödeme yapabileceğiniz gibi Rezervasyon yaptıktan sonra hesap numaralarına TURUN ADI-TARİHİ/İLETİŞİM KİŞİSİ/ KATILIMCI SAYISI sırasıyla yazılarak tur bedelini veya kaporaön ödeme yatırabilirsiniz. Satın Al ön ödeme yap butonu ile kolayca tüm turlarıma rezervasyon yaptırabilir, ön ödeme veya tamamını kredi kartınızla kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Online ödeme tüm kredi kartlarına taksit imkanı tanımaktadır. Ödemeyi yaptıktan sonra kaydınızın onayı için bizlere mail/telefon ulaşmanızı rica ederiz. Kredi Kartı Taksit Taksit şeçekleri - Tek çekim 240 TL
Sosyal Medya Hesaplarımız izmirgeziplanlama +90 507 990 47 03 Copyright 2021 Tüm hakları saklıdır.
Tur Hakkında Fiyatlar Tur Programı Hizmetler Ek Bilgiler Yorumlar DOMATİA KARİNA ŞİRİNCE TURU Tur Fiyatları Tarih İki Kişilik OdadaKişi Başı Tek Kişi Ek Yatakİki Yetişkin Yanında 1. TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » TL- -Taksitler » DOMATİA KARİNA ŞİRİNCE TURU DOMATİA KARİNA ŞİRİNCE TURU Sabah belirlediğimiz hareket noktalarımızdan siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra rehberimiz eşliğinde turumuza başlıyoruz. Yolda uygun bir yerde alacağımız keyifli bir sabah kahvaltısından ekstra sonra turumuza Söke üzerinden geçerek devam ediyoruz. İlk ziyaret noktamız Tarihi 7. yüzyıla kadar uzanan 1924 yılındaki mübadeleye kadar, Rum halkının yaşam alanı olan Domatia Rum Köyü olacak. Bir dönem kaderine terk edilen Eski Doğanbey köyü, bugün Rum ve Türk mimarisinin eşsiz örneklerinin sergilendiği bir Açıkhava müzesi hissi uyandırmaktadır. Rehberimizin bilgilendirmeleriyle gezintimizi yaparken, köydeki eski Rum evlerinin aslına sadık bir şekilde restore edildiğini ve tarihi dokusunu gözlemliyoruz. Taş evlerin arasında geziyor, bol bol fotoğraflar çektirip, keyifli anlar geçiriyoruz. Domatia gezimizi tamamladıktan sonra aracımızla buluşup Karina’ya geçiyoruz. Büyük Menderes coğrafyasının doğal güzelliğinden nasibini alan Karina, 1900’lü yılların ticaret limanı olarak bilinir. Dilek Yarımdası’nın gidebileceğiniz en uç noktası olan Karina’nın bundan sonrası Yunan adası Sisam’a çok yakın olduğu için jandarmanın koruması altındadır. Geçireceğimiz keyifli dakikalar ve yemek molası sonrası buradan ayrılıp Söke, Ortaklar üzerinden Şirince’ye geçiyoruz. Bu şirin köyün sokaklarında gezip alış veriş molamız sonrası dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Uygun saatlerde İzmir’e ulaşıp bir başka KARE TUR organizasyonunda buluşmak dileğiyle sizlere veda ediyoruz. FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER Lüks Otobüsler İle Ulaşım Çevre Gezileri Rehberlik Hizmetleri Seyahat Sigortası FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER Sabah Kahvaltısı Öğle Yemeği Müze ve Ören Yeri Girişleri Tur Hareket Detayları Kalkış Yerleri Tur Hareket Tarihleri 14, 21, 28 Ağustos • 04, 11, 18, 25 Eylül Fiyata Dahil Olan Hizmetler Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler Ek Bilgiler İptal Şartları Vize Bilgileri Yorumlar Bu tur için toplam puanınız Tur ne kadar eğlenceliydi? Rehberler ne kadar ilgiliydi? Oteller / yemekler nasıldı? Tur güzergahı nasıldı? Benzer Turlar Ephesus Tour Private Tour, Ephesus - Artemis Temple - House of Virgin Mary Private tour of Ancient city of Ephesus, House of Virgin Mary & Temple of Artemis Günü Birlik İzmir Çıkışlı Turlar İzmir Çıkışlı Yurtdışı ve Yurtiçi Kültür Turları Kıbrıs Turları Tatil Otel Rezervasyonları İstanbul Çıkışlı Turlar İstanbul Çıkışlı Yurtdışı ve Yurtiçi Kültür Turları Kıbrıs Turları Tatil Otel Rezervasyonları Müşteri Memnunityeti Karetur olarak binlerce misafirimize Yurtiçi ve Yurtdışında En iyi hizmeti veriyoruz
domatia rum köyü karina nerede